Geçtiğimiz hafta "psikolojik güvenlik" kavramını ele almıştık.
Bu hafta ise sosyal sürdürülebilirliğin bir diğer temel taşı olan “çalışma yaşamında aidiyet” konusuna odaklanıyoruz.
Aidiyet, yalnızca bir çalışanın kurumuna bağlılığı değil; aynı zamanda kendisini değerli, temsil edilmiş ve anlamlı bir bütünün parçası olarak hissedebilmesidir.
Neden önemli?
Gallup’un 2023 Küresel Çalışan Katılımı Raporu’na göre, çalışanların yalnızca %23’ü iş yerinde güçlü bir aidiyet hissi duyduğunu belirtiyor.
Bu oran, kurum kültürü, çalışan bağlılığı ve dolaylı olarak verimlilik açısından kritik bir sinyal.
Aidiyet duygusu zayıf olan yapılarda:
• Sessiz istifa oranları artış gösteriyor,
• Psikolojik güvenlik azalıyor,
• Kurumsal sürdürülebilirlik hedefleri zedelenebiliyor.
Dolayısıyla, Sosyal Sürdürülebilirlik kurum içi etkileşimleri, çalışan deneyimini ve kültürel sürekliliği de kapsıyor.
Biz de bu bilinçle;
Kurumlarda aidiyet duygusunu güçlendiren iyi uygulamaları geliştiriyor,
İnsan odaklı yaklaşımların, sürdürülebilirlik stratejilerine entegre edilmesini sağlıyor,
Paydaşlarımızla birlikte daha güçlü ve kapsayıcı iş ortamları inşa etmek için projeler geliştiriyoruz.
Sizce, iş yerinde aidiyet duygusunu güçlendirmek için en etkili adım nedir?
Çünkü biliyoruz ki:
"Aidiyet varsa sürdürülebilirlik, yalnızca hedef değil, bir değer haline gelir."
#sosyalsürdürülebilirlik #kurumkültürü #aidiyet #çalışanbağlılığı #psikolojikgüvenlik #sürdürülebilirlik
CANSU DAĞLAR
