Sürdürülebilirlik raporlaması, işletmenizin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini görünür kılmanın en etkili yoludur. Şeffaflık ve hesap verebilirliğin ön planda olduğu bu yeni çağda, güçlü bir raporlama; sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda güven inşa eden stratejik bir yatırımdır.
ETERNA olarak, sürdürülebilirlik verilerinizi uluslararası standartlara (GRI, ESRS, CDP, TCFD vb.) uygun şekilde yapılandırıyor; karmaşık verileri anlamlı, okunabilir ve ilham veren bir hikâyeye dönüştürüyoruz.
Çünkü iyi yazılmış bir sürdürülebilirlik raporu, yalnızca geçmişi anlatmaz. Geleceğe dair niyetinizi, taahhütlerinizi ve bu yolda attığınız somut adımları dünyaya duyurur.
Bu hizmetimiz, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan özellikle Amaç 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim ile Amaç 13: İklim Eylemi kapsamında kurumsal şeffaflığı ve çevresel hesap verebilirliği desteklemektedir.
TSRS, Türkiye'nin sürdürülebilirlik çerçevesinde şirketlerden beklediği raporlama standartlarını kapsar. Bu standartlar, işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarını şeffaf bir şekilde değerlendirmelerine ve raporlamalarına rehberlik eder. TSRS 1 VE 2 olarak sınıflandırılır.
GRI (Global Reporting Initiative), şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarını şeffaf ve karşılaştırılabilir bir şekilde raporlamasını sağlayan, dünyada en yaygın kabul gören sürdürülebilirlik raporlama standardıdır. İşletmelerin sürdürülebilirlik etkilerini tüm paydaşlarına açıklamalarına yardımcı olur ve kurumsal şeffaflığı artırır.
SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) Uyum ve Raporlama, halka açık şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını yasal düzenlemelere uygun bir şekilde ölçmesi ve yatırımcılarla paylaşması için geliştirilen bir süreçtir. SPK'nın sürdürülebilirlik rehberi doğrultusunda, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) etkilerini şeffaf bir şekilde raporlaması zorunlu hale gelmiştir.
İklim Riski ve TCFD (Task Force on Climate-related Financial Disclosures) raporlaması, şirketlerin iklim değişikliğiyle ilgili fiziksel ve geçiş risklerini analiz etmelerini ve bu risklerin finansal etkilerini paydaşlarına şeffaf bir şekilde raporlamalarını sağlar. TCFD, küresel bir standart olarak şirketlerin iklimle ilişkili fırsatlarını ve risklerini ortaya koyarak, stratejik karar almalarına rehberlik eder.
Karbon ayak izi raporlaması, şirketinizin tüm operasyonel süreçlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını ölçen ve bu emisyonları azaltmaya yönelik stratejiler geliştiren kapsamlı bir analiz ve raporlama sürecidir. Üretim, enerji tüketimi, lojistik, atık yönetimi gibi faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı salınımlarını detaylı bir şekilde değerlendirir. Bu raporlama, sürdürülebilirlik hedeflerinizi belirlemenize ve karbon nötr bir gelecek için somut adımlar atmanıza olanak tanır.
Su Ayak İzi Raporlaması, bir şirketin operasyonel süreçlerinde tüketilen toplam su miktarını ve bu kullanımın çevresel etkilerini ölçen kapsamlı bir analiz sürecidir. Şirketin doğrudan (üretim, enerji kullanımı) ve dolaylı (tedarik zinciri, ürün yaşam döngüsü) su tüketimini kapsar. Bu raporlama, işletmelerin su yönetimi stratejilerini geliştirmelerine ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına katkı sağlamalarına olanak tanır.
Yaşam Döngüsü Analizi (LCA), bir ürünün hammaddeden başlayarak üretim, dağıtım, kullanım ve nihai bertaraf aşamalarına kadar olan tüm süreçlerindeki çevresel etkilerini değerlendiren kapsamlı bir yöntemdir. LCA, bir ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca oluşturduğu karbon emisyonu, su tüketimi, enerji kullanımı gibi çevresel ayak izlerini analiz ederek sürdürülebilirlik stratejileri için bilimsel bir temel oluşturur.
Entegre raporlama, bir şirketin hem finansal hem de finansal olmayan (ESG: çevresel, sosyal, yönetişim) performansını bir arada sunarak paydaşlara daha bütünsel bir görünüm sağlayan raporlama yaklaşımıdır. Bu raporlama, bir işletmenin yalnızca ekonomik sonuçlarını değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik stratejilerinin şirketin uzun vadeli değer yaratma kapasitesine olan etkisini de ortaya koyar.
