İNSAN, TOPLUM VE GEZEGEN İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER. GELECEĞİ BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRELİM.

Gezegenimiz
için!

CBAM’da Yeni Dönem: Basitleştirilmiş Kurallar Kabul Edildi

CBAM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) Nedir?

CBAM, Avrupa Birliği tarafından geliştirilen bir karbon vergisi sistemidir. Amacı, AB içinde düşük karbonlu üretimi teşvik ederken “karbon kaçağını” (ucuz ama çevreye zararlı ithalatı) önlemektir.

CBAM Ne Zaman Yürürlüğe Girecek?

Geçiş Dönemi: 1 Ekim 2023 – 31 Aralık 2025

  • Sadece raporlama yükümlülüğü var, ödeme yok.
  • Her çeyrekte CBAM Raporu hazırlanmalı.

Tam Uygulama Başlangıcı: 1 Ocak 2026

  • Gerçek emisyon verisine dayalı CBAM Sertifikası satın alma zorunluluğu başlayacak.
  • AB’ye ithal edilen ürünlerde gömülü karbon maliyeti ödenecek.

CBAM Hangi Sektörleri Kapsıyor?

  • Demir-çelik
  • Alüminyum
  • Çimento
  • Gübre

Önemli: CBAM şimdilik sadece bu sektörlerdeki temel ürünleri kapsıyor. İşlenmiş nihai ürünler dahil değil.

  • Alüminyum profil, levha → CBAM kapsamında
  • Alüminyum gövdeli yatak, masa, sandalye → CBAM kapsamında değil

CBAM Kimleri İlgilendiriyor?

AB ülkeleri açısından:
CBAM, AB Emisyon Ticaret Sistemi’ni (EU ETS) tamamlayan bir araçtır. İç piyasayı karbon yoğun ithalata karşı korur ve AB üreticilerinin dezavantajlı duruma düşmesini engeller.

AB dışı ülkeler açısından (örneğin Türkiye):
AB’ye ihracat yapan ülkeleri doğrudan etkiler. Çelik, alüminyum, çimento, gübre gibi ürünlerin AB’ye satışı durumunda, üretimden kaynaklanan karbon emisyonlarının ölçülmesi, raporlanması ve maliyetinin ödenmesi gerekir.
Türkiye, AB’ye en çok ihracat yapan ülkelerden biri olduğu için CBAM, ülkemiz açısından hem dış ticaret hem de sanayi politikası için kritik bir araçtır.

50 Ton CBAM Muafiyeti

Yıllık toplam ithalatı 50 tonu aşmayan firmalar için geçerlidir.
Avantajları: Küçük hacimli ihracatta uyum yükünü azaltır, KOBİ’ler için esneklik sağlar ve AB ithalatçısı açısından Türk firmalarını cazip hale getirebilir.
Riskleri: Bu eşik geçici ve teknik bir sınırdır. Hazırlık yapılmazsa ileride uyum zorunluluğu hızla doğabilir.

Türkiye Açısından Önemi

  • AB ile ticarette sürdürülebilirliği zorunlu kılıyor.
  • Yüksek karbonlu üretim → Yüksek maliyet riski.
  • Temiz üretime geçen firmalar → Rekabet avantajı.
  • Uyum sağlamayan firmalar → İhracat kaybı riski.

Türk Firmaları Ne Yapmalı?

  • Emisyonlarını ölçmeli,
  • Süreçlerini iyileştirmeli,
  • Temiz enerji kullanmalı,
  • Tedarik zincirini yönetmeli,
  • Uygun finansmanla dönüşümü hızlandırmalı.

 

İremsu KAYAN

Sürdürülebilirlik Uzmanı